Pazarlama söz konusu olduğunda doğrudan satışla bağlantı kurulamayan bazı kavramlar artık sıklıkla kullanılıyor. İnternet kullanıcılarını satışa yönlendirme amacındaki herkes bu iki kavramdan ikisine çok aşina: İçerik pazarlama ve SEO… Her ne kadar iki kavram birbirine yakın ögeler içeriyor gibi görünse de birbirinden farklı. En önemli fark ise SEO, içerik pazarlamanın bir parçası. Asla birbirleriyle rekabet eden iki terim değil. İnternette, aranmayı ve bulunmayı çağrıştırsa da ikisinin uygulanmasında farklılıklar var.
İçerik pazarlama; kullanıcıların etkileşime girebileceği türlü enstrümanlar kullanıyor. Bunun içine e-posta pazarlamadan, infografik paylaşımına, anket düzenlemekten, markalı tanıtıma kadar geniş bir yelpaze giriyor. Ama asıl önemli noktası, hedef kitle analizleriyle işe girişilmesidir. İçerik pazarlama ve SEO arasındaki belirgin fark da buradadır.
SEO ise arama motoru optimizasyonunu temsil ediyor. Yani bir web sayfasının arama motorlarında bulunabilmesini sağlıyor. Bu nedenle işlem daha çok anahtar kelimeler üzerinde yoğunlaşıyor. Arama motoru optimizasyonu yapılırken hedef kitle analizine gerek yoktur. Web sayfasının arama motorlarında bulunabilmesini sağlayan anahtar kelimelere ve istenilen formata oturtulmasıdır.
Eğer niyetiniz dijitalde yer almak ve geniş kitlelere ulaşmaksa bu iki kavramı da yakinen bilmeniz önemli. Çünkü bu bilgiler sizi istediğiniz noktalara getirebiliyor.
İçerik Pazarlama (Content Marketing) Nedir?
Çoğu insanın internetin yaygınlaşmasıyla duymaya başladığı içerik pazarlama aslında çok eskilerden beri ticaretin parçası. İçerik pazarlama ve SEO farkı sadece buradan bile anlaşılabiliyor. Çünkü SEO’nun geçmişi, arama motorlarının icadıyla başlıyor. Oysa içerik pazarlamanın geçmişi bir asırdan fazla zamana dayanıyor.
Bu yöntem, aslında satışa odaklanmadan, müşterilere bilgiler aktarmayı ya da onları eğlendirmeyi amaçlıyor. Bir ürüne odaklanmak yerine o ürünün çevresel etkisinden, kullanılan malzemenin geçmişine kadar bilgilendiriyor. Bu yöntem ile kullanıcı ya da müşterinin ilgisini çekecek içerikler oluşturuluyor, bağ kuruluyor.
Ayrıca içerik denildiğinde de sadece sosyal medya paylaşımlarından bahsedilmiyor. İçerik pazarlama, yani content marketing, adeta ‘bilimsel’ verilerle yapılıyor. Öncelikle hedef kitle analizleri yapılıyor. Sonrasında içerik planlaması ve kitleye ulaşma planlanıyor. Bunun için de sadece web sayfası değil, tüm kanallar kullanılıyor. Kampanyanın durumuna göre, basılı gazeteler ve televizyonlar da dahil edilebiliyor.
İçerik pazarlama ve SEO burada da birbirinden net şekilde ayrılıyor. Çünkü içerik pazarlamada, sosyal mecralar, e-posta pazarlama, arama sonuç sayfası gibi tüm enstrümanlar devreye giriyor. Ayrıca farklı içerik türleri oluşturmak gerekiyor. Videolar, infografikler ve bilgi dolu bloglar, içerik pazarlamanın sadece birkaç dalı. Ayrıca doğrudan etkileşime geçilen canlı yayınlar ya da anketler de içerik pazarlamanın içinde sayılabiliyor. Üstelik tüm bunların bir planlama dahilinde yapılması gerekiyor.
SEO Nedir?
Arama motorları icat edilmeden önce internette bir şey bulmak samanlıkta iğne aramak gibiydi. Web sayfasının sınırlı veriler sunan arama sitelerine kayıt olması gerekiyordu. Kaldı ki anahtar kelimenin varlığı henüz bilinmiyordu. Ne zamanki arama motorları icat oldu, insan hayatına SEO (Search Engine Optimization) terimi girdi. Yani, arama motoru optimizasyonu. Bu şu demek: Web sayfanızı, arama motorlarının istediği kriterlere uygun hale getirmek! Optimizasyon işlemi markaların yıllardır kullandığı içerik pazarlama yönteminin bir parçası haline geldi. Arama motorlarının icadından sonra içerik pazarlama ve SEO artık birlikte yol yürüyor.
Arama motorlarının sitenizi sonuç sayfalarında göstermek için istediği uymanızı istediği kriterler var. Bu kriterlerin yerine getirilmesi işlemine optimizasyon ismi veriliyor. Bunu her site sahibi kendi yapabildiği gibi, konunun uzmanlarına teslim edenler bir adım öne geçiyor. Çünkü bu işlem sadece içerik üreterek siteye yüklemekten ibaret değil.
Optimizasyon işlemi, adeta bir teknisyen hassasiyetinde yapılıyor. Optimizasyonun odak noktası anahtar kelimeler. Öncelikle siteniz ve rakipleriniz analiz ediliyor. İhtiyacınız olan anahtar kelimeler ve içerik türleri tespit ediliyor. Ayrıca içeriğinizin de bazı kriterlere uygunluğu şart. Örneğin kopya içerik kullanıyorsanız bırakın başarıya ulaşmayı, arama sonuçlarında yer almaya veda edebilirsiniz. Bu yüzden içerik ve arama motoru optimizasyonu arasındaki bağ dikkate alınmalıdır.
SEO ve İçerik Pazarlama İlişkisi
Dijital dünya, birbirinden ayrılmaz iki dostun yolculuğuna tanıklık ediyor. Bunlar; içerik pazarlama ve SEO… Arama motorlarının icadı, içerik pazarlamayı elbette daha kolay hale getirdi. Geçmişte, içerik pazarlaması planı dahilinde hazırlanan içeriklerin sunulması için gazetelere, televizyonlara ya da broşürlere ihtiyaç vardı. Fakat Arama motoruna yazılan bir anahtar kelime içerik pazarlaması dahilindeki bir içeriğe ulaşımı kolaylaştırdı.
Haliyle bu iki terimi artık birbirinden ayırmak mümkün değil. Optimizasyonun asıl amacı pazarlamaya hizmet etmektir. Bunun için de kütüphane indekslerinden çıkıp internet ortamına dalan anahtar kelimelere ihtiyacımız var. Anahtar kelimeleri kullanarak içerik pazarlaması yapmak optimizasyonla mümkün.
Üstelik bu ikiliye artık herkesin ihtiyacı var. Herhangi bir sanayi sitesinde oto kokuları satan bir dükkândan, örgü bebekler üreten zanaatkara kadar herkes dijital sayesinde büyüyebiliyor. Fakat içerik pazarlama ve SEO birlikte yönetilmediğinde, bazen dev markaların kampanyaları bile hüsranla sonuçlanabiliyor.
İçerik Pazarlama ve SEO Arasındaki Farklar Neler?
İster ticaret, ister hizmet sektörü olsun artık herkes devasa internet ağacının dalında bir filiz olmaya çalışıyor. Fakat bu filizi büyütüp bir dala dönüştürmek ancak ve ancak içerikle mümkün. Tıpkı, dalın damarlarına su yürümesi gibi içerikleri sürekli canlı tutmak da önemli. İşte içerik pazarlama ve SEO arasındaki farklar da burada devreye giriyor. Ağaç metaforundan devamla; içerik pazarlama dalın tamamıysa, SEO da o dalın yaprakları ve meyveleridir. İçerik pazarlama bir bütünlük ve devamlılık sağlamalı, SEO ile de desteklenmelidir. Bunun dışında iki terimin şu farklarından bahsetmek mümkün;
- Hedef kitle: İçerik pazarlamada hedef kitle analizi yapılarak çalışma yapılıyor. SEO’da hedef kitleden ziyade anahtar kelimelere ve optimizasyon kriterlerine uygunluğuna bakılıyor.
- Yöntem: İçerik pazarlama ve SEO uygulama yöntemleri birbirinden farklıdır. İçerik pazarlamada odakta her zaman içerik, SEO’da her zaman arama motorları vardır.
- Strateji: Her iki kavramın da stratejileri farklı belirlenmelidir. Fakat bütünlük elbette önemlidir.
SEO Olmadan Yazılan İçerikler Öne Çıkar mı?
İçerikle pazarlama yöntemi, artık o kadar yaygın ki, bir spor ayakkabı aradığınızda bile içerikle karşılaşıyorsunuz. Bunun nedeni kullanıcıların, ürünü öven satıcıdan ziyade, doğru bilgi verene yönelmesidir. Fakat içerik pazarlama ve SEO ilişkisini doğru kurabilmenin yolu doğru içerikle mümkün. İçerik pazarlamasında her şey mükemmel, fakat içerikler SEO uyumlu değil. Bu sorun olur mu? Evet sorun olur. Çünkü içeriklerde istenilen en önemli kriter ‘kullanıcı deneyimini’ artırmasıdır.
Deneyimi artırmanın yolu da sayısız veri incelenerek ortaya çıkarılmıştır. Yani arama motorlarının robotları, bir Türk’ün hangi metinleri daha kolay okuduğunu biliyor. Bir İngiliz’in hangi metinlerle daha iyi deneyim yaşadığının farkında. SEO’nun doğru yapılmasının farkı da burada ortaya çıkıyor.
Kullanıcı deneyimleri ile doğru içeriğin nasıl hazırlanacağının da kriterleri var. Eğer içeriğiniz bu kriterlere uymuyorsa, önlerde çıkma şansı çok yok. Örneğin anahtar kelimenin doğru kullanılmadığı bir metni, arama motoru robotlarının anlaması çok güç. Uzun paragrafları olan bir içerik… Robotlar büyük ihtimalle, bunun iyi bir deneyim sunmayacağını düşünecektir. Bu nedenle arama sonuçlarında göstermeyecektir.
İçerik pazarlama ve SEO bir bütün düşünülmelidir. Fakat her birinin kendi içinde sınırları ve kuralları olduğu unutulmamalıdır. Eğer tüm kurallar yerine getiriliyorsa istenilen sonuca ulaşmak mümkündür.